Salgın sebebiyle kadınların bakım yükü katlandı

Oxfam’ın kadınlarla yürüttüğü ankete göre, görüşülen kadınların neredeyse yarısı, salgın nedeniyle artan ücretsiz bakım işlerinden dolayı daha endişeli, depresif, yalnız ve hasta hissediyor ve çok fazla çalıştığını düşünüyor.

Yayın Tarihi: 18 Haziran 2020

Uluslararası sivil toplum kuruluşu Oxfam’ın beş ülkede yaptığı ankete katılan kadınların yüzde 43’ü, Koronavirüs krizinin bir sonucu olarak daha fazla ücretsiz bakım işi üstlenmek zorunda kaldıklarını ve bu sebeple kendilerini daha endişeli, depresif, izole edilmiş ve hasta hissediyor ve çok fazla çalıştığını düşünüyor.

Anket, erkeklerin bu salgın sürecinde salgın öncesine nazaran daha fazla bakım işi yaptıklarını, ancak bakım yükünün çok daha büyük kısmının kadınlar tarafından üstlenildiğini gösteriyor. Bakım yükü en çok da yoksul, temel altyapı ve hizmetlerden yoksun kadınlar ve etnik ve ırksal azınlıklardan kadınlar tarafından üstleniliyor.

Milyonlarca kişiyi hasta eden ve okulların, kreşlerin ve destek hizmetlerinin kapatılmasına yol açan salgının başlamasından birkaç hafta sonra yapılan ankete 6.385 kadın ve erkek katıldı. Anketler ABD, İngiltere ve Kanada'da ulusal düzeyde, Filipinler'de kentlerde yaşayan yoksul topluluklarda ve Kenya'daki gecekondu bölgelerinde yürütüldü. Anketin sonuçları şu şekilde:

Ankete katılan kadınların yarısından fazlası, salgının başlamasından bu yana çocuklar ve diğer aile fertlerine bakım sağlama, yemek pişirme, çamaşır yıkama, temizlik gibi işleri gerçekleştirebilmek için daha fazla zaman harcadığını bildirdi. Bekar anneler, yoksul kadınlar, etnik ve ırksal azınlıklar ücretsiz bakım işlerinde en çok artış görülen kesimler olarak tespit edildi.

Filipinler'deki kentlerde yaşayan yoksullarda ve dezavantajlı topluluklarda, bekar anneler ve yoksullar, salgın sırasında ücretsiz bakım işlerine eskisine nazaran günde beş saat daha fazla zaman harcadıklarını bildirdiler. ABD'de, Siyah veya Afro-Amerikan, Asyalı, Hispanik veya Latin katılımcıların ortalama yüzde 75'i, beyaz katılımcıların ise yüzde 57'si günlük bakım işi yüklerinde artış olduğunu söyledi.

Ankete katılan 3.558 kadının yüzde 43'ü, salgının neden olduğu ücretsiz bakım işlerindeki artış nedeniyle daha fazla endişe, depresyon, dinlenme ve uyku eksikliği ve fiziksel hastalıklar yaşadığını bildirdi. Yoksul kadınların ve etnik veya ırksal azınlıkların, ücretsiz bakım işleriyle ilgili sorumluluklarının artması nedeniyle ekonomik olarak daha fazla zorlandıkları tespit edildi.

Nairobi’deki gecekondu bölgelerinde ankete katılan kadınların yüzde 42'si, artan ücretsiz bakım işleri nedeniyle normal ücretli işlerini yapamadıklarını söyledi. Kanada’da Aborjin katılımcılar, Beyaz katılımcıların üç katı oranında, artan bakım sorumluluklarının bir sonucu olarak ücretli iş aramaktan vazgeçmek zorunda olduklarını belirttiler.

Türkiye’de de durumun hiç farklı olmadığını biliyoruz: Salgın sürecinde yapılan bir araştırmaya göre kadınların ücretsiz bakım işleri, salgın öncesine kıyasla günde ortalama 2,1 saat arttı. Bu, haftada 14,7 saat ediyor ve ayda 1,5 haftalık tam zamanlı çalışmaya denk geliyor.

Türkiye’de iş gücüne dahil olamayan 11 milyon kadın ev içi bakım sorumlulukları sebebiyle iş gücünün dışında yer alıyor. Özellikle dar gelirli mahallelerde uygun ücretli kreşlerin ve diğer bakım hizmetlerinin olmaması, kadınları daha da fazla yoksulluğa mahkum ediyor; bu da kadınların maruz kaldığı cinsiyet eşitsizlikleri ile beraber gelir eşitsizliğinin de kalıcı hale gelmesine neden oluyor. KEDV olarak biliyoruz ki, bu tür salgın durumlarında, kadınların ev içerisindeki yükleri kat be kat artıyor; yoksulluk ve eşitsizlikler keskinleşiyor. Diğer yandan kadınlar hasta ve yaşlı bakımında ve ihtiyaç sahiplerine destek sağlamada daha çok rol üstleniyor, toplum içerisindeki dayanışma ağlarını oluşturuyor ve krizin etkilerini azaltabilmek için çözümler geliştiriyor. Biz, dünyanın ve ekonominin çarkını kadınların döndürdüğüne inanıyoruz. Bu sebeple:

  • Refahın tüm kesimler tarafından adil biçimde paylaşılabilmesi için hayatın her alanında kadınların maruz kaldıkları eşitsizlikler giderilmeli,
  • Kadınların ekonomiye dahil olabilmesi, üzerlerindeki ağır bakım yükünün azaltılması için çocuk, yaşlı, engelli bakım hizmetleri toplumun her kesiminde yaygınlaştırılmalı,
  • Bunun için ise bakım hizmetleri bir sektör olarak önceliklendirilip bu alandaki kamu hizmetleri ve altyapı yatırımlarına kaynak aktarılmalı,
  • Bakım sektörüne dahil olabilmeleri için kadın kooperatifleri desteklenmelidir.  

Oxfam’ın anketi ile ilgili daha fazla bilgi almak için tıklayın.